Ben de birçok insan gibi yerelde yaşayan, duygularıyla evrenseli kucaklayan bir insanım.
Yıllardır sohbetlerimde,• Biyolojik bağım itibarıyla 3 kardeşim,
• Din bağı ile bağlanma noktasında 1,5 milyar insanla kardeşim,
• İnsan olma noktasında 7 milyar insanla kardeşim, dedim.
Yıllardır duam şu oldu:
• Yeryüzünün neresinde, hangi ırktan, milletten, dinden birine bir haksızlık yapılırsa onu kendime yapılmış gibi hissedebilmeyi bana nasip eyle.
• Nerede muhtaç bir insan varsa, nerede mazlum bir insan varsa, ona ulaşmayı, onun için bir şeyler yapabilmeyi, bütün vicdan ve imkan sahibi insanlara nasip eyle!
…
6.8 Elazığ depremi birçok insan gibi beni de üzdü…
Ölenlere Allah’tan rahmet dilerken, kalanlar için de sabır diliyorum.
Her deprem sonrası olanlar gibi, bu deprem sonrası da olacakları az çok tahmin etmek zor değil.
Türkiye’de şu an saat gece 01.50
Twitter’da daha şimdiden
Bu depremi,
• The cemaatin yaşadığı sürece yoranlar,
• Ülkede yaşanan yolsuzluklara yoranlar,
• Deprem vergilerinin yerinde harcanmadığına yoranlar,
• Olayı küçük gösterme gayretinde olanlar,
• Olayı abartma gayretinde olanlar
• …
Yani ne ararsanız var.
Bir deprem olduğunda biz dindarların aklına şu ayetler ve hadisler gelir.
• “Sizi çarpan her musîbet, kendi ellerinizin (ihtiyarınızın) işleyip kazandığı (günâhlar) yüzündendir. (Bununla beraber Allah) bir çoğunu da affeder (de musibete uğratmaz.) (Şura suresi 30. ayet/Hasan Basri Çantay meali.)”
• “…sana gelen her kötülük de kendi(günahın yüzü)ndendir. Seni insanlara elçi gönderdik… (Nisa suresi 79. Ayet/Süleyman Ateş meali.)”
• "Her musibet, affedilecek bir günah için gelir." (Ebu Nuaym)
• "Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur." (Buhari)
• "Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir." (Hakim)
Bu ayet ve hadislere, Risale-i Nurlarda geçen deprem-günah ilişkili bahisleri de ilave edebilirsiniz.
…
İnsanlar dünyanın neresinde olursa olsun, neye inanırlarsa inansınlar başlarına gelen hadisleri bireysel olarak kendi iç dünyalarında değerlendirebilirler.
Ben kendi şahsi dünyamda başıma gelenlerde günah-ceza/bela/musibet ilişkisini çokça hissettim ve ediyorum.
Ama buna rağmen bu depremden yola çıkarak şunları demek istiyorum.
• Şu an itibarıyla bu depremin manevi olarak neden olduğunu Allah’tan başkası bilemez.
• Bu gerçeğe rağmen biri derse ki, bu deprem şundan oldu:
• Bu şu anlamlara gelir.
• Ben (haşa) Allah’ın, ilmine vakıfım.
• Aldığı kararları hangi gerekçelerle aldığını biliyorum.
• Bu kararın gerekçesi de şudur.
Böyle bir söylem inanan insanlar için şirk sebebidir.
Biz manevi gerekçeleri hiç bir zaman tam olarak bilemeyiz.
İslam ülkelerinde olan depremleri manevi gerekçelerle izah edenler, Müslüman olmayan ülkeleri nasıl izah edecekler?
Manevi gerekçelerle açıklayanlar dünyasından bakarak soruyorum, Misal:
• Japonya kafir mi? Kafir.
• Çokça günah işleniyor mu? Evet.
• Peki, can kaybı Müslüman ülkelere göre neden az?
• Kumarın merkezi Las Vegas’ta neden deprem olmuyor?
• Fuhşun merkezi Amsterdam’da neden deprem olmuyor?
• “Gavur İzmir” dururken, eşcinseller ve çıplaklar için çok cazip Yunan adaları dururken, muhafazakar Elazığ’a öncelik verilmesi neden?
• …
Manevi gerekçe üretenlerin bu sorulara Diyanet, Risale, Gülen referanslı klasik kaynaklardan ne cevap vereceklerini biliyorum.
O yüzden diyorum ki,
• Evrenin her yerinde, her an olan ve olabilecek olan evrensel bir hadiseyi, öncelikle evrensel bir dille okumalıyız.
• Lokal okumaları kendi nefsinizle ve şahsınızla sınırlı tutabilirsiniz.
• Zanni/tahmini bir dille şundan başıma gelmiş olabilir diyebilirsiniz.
• Maddi bir olayı, maddi sebeplerle açıklamanın dışındaki bütün manevi gerekçeler, “Ben bunu Allah’ın hangi gerekçeyle yaptığını biliyorum” anlamına geleceği için… Söyleyenin din konusunda ki, cehaletinin belgesi olur.
Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde, depremler için manevi okumalar, maddi eksikliklerin örtülmesinde ve ötelenmesinde kullanılıyor.
• Ne yapalım Allah’tan geldi,
• Kader,
• Sadece bizde mi, dünyanın her yerinde oluyor.
• Çok günahkarız,
• Zulüm zirveye çıktı,
• Birçok mazlumun ahı alındı,
• …
Gerçek anlamda Kur’an ve sünnete vakıf olan bir Müslüman, Peygamber Efendimiz Uhud savaşına neden iki kat zırhla çıktığını bilen biri maddi olayları, öncelikle maddi sebeplerle açıklar.
Bu konuda Hz. Ömer’e atfedilen şu “nannü nahkümü bizzahir/biz zahire göre hükmederiz.” Bu sözde, hukukun temel kurallarından biri ifade edilir.
Yani somut olaylar için somut/maddi delil gerekir.
Deprem maddi sebeplerle açıklandığında,
Deprem en iyi yapı denetimcidir. Geldiğinde bütün yapı denetimcileri, müteahhitleri denetler.
Siyasilerin söylem ve eylem farkını ortaya koyar.
Ve bu işi de habersiz yapar.
6.8 Elazığ depreminin gayet net ve öncelikli olan mesajı şudur:
* Ey Türkiye ve dünya insanı, 6.8 şiddetinde depreme dayanamayacak evlerin, ne hale geleceğini bu deprem üzerinden görün.
* Bir sonraki gelişimde 7 ile, 7.1 veya 2 ile gelirsem neler olacağını tahmin edin.
…
Deprem uzmanlarına göre Türkiye için depremde üst sınır 7.6’dır.
Bu gerçek üzerinden depremin net olan mesajlarından biri de şudur: Evleriniz size tabut olmasın istiyorsanız, binalarınızı 7.6 şiddetinde depremlere dayanacak şekilde yapın.
Ülkenizde 7.6’ya dayanmayacak her bina, risklidir. Oturanlar ve çevresi için tehlikelidir.
Türkiye özelinden konuşursak yapılacak şey bellidir.
Devlet diyecek ki, ülkemizde 7.6 şiddetinde depreme dayanıklı olmayan konut sayısı şu kadardır. Denebilir mi? Evet, demek mümkün.
Devlet olarak her sene şu kadar sayıda konutu bu şiddette bir depreme hazır hale getiriyoruz. Yapılıyor mu? Tam olarak değil…
***
Bu deprem vesilesiyle, geç kalmamıza rağmen bunu konuşuyor ve bunun için önlemler alıyorsak, depremin öncelikli mesajını almışız demektir.
Bunun dışındaki bütün konuşmalar beyhudedir…
Klişe lafları biliyoruz;
• Şimdi birlik zamanı,
• Bu konu siyaset üstü bir konudur,
• …
Bu lafları edenlere lafımız şu:
• Şimdi değilse ne zaman?
• Kaçıncı depremden sonra tedbir alacaksınız?
• Bu konu siyasetin konusu değilse, “altın günlerinde” ev hanımlarının konusu mu?
Bir kere daha depremde ölenler için Allah’tan rahmet, yaralılar için şifa diliyorum. Ölü sayısı artmasın diye dua ediyorum.
Ders alınması dileğiyle…
Deniz Tavacı
Twitter: @DenizTavac