Cinsellik Ahlaksızlık Değildir


Küçük yaştan beri cinselliğin kapalı alana hapsedildiği bir toplumda büyüyenlerden biriyim. Tv'de ufak bir öpüşme sahnesi olunca yüzler kızarır, kanal değiştirilirdi. Kadın ahlakı cinsellik üzerinden tanımlanırdı.

Bunun bir yansıması olarak Tr'deki çoğu insan gibi bastırılan cinsel istekler, dinin baskılaması, yasaklaması toksik bir zihin dünyası oluşturmuştu bende.

Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirimki liberal bir ortamda büyüyen bir bireye göre sünni katı dindar ailede büyüyen biri sağlıksız bir cinsel gelişme gösterir. Seksüel cazibesi yüksek olmasa bile biraz açık giyinmiş her kadına büyük bir arzu ile bakar, fantezi dünyası patolojiye yakın seviyelerde oldukça geniştir vs vs.

Ergenken yasaklanan cinsellik, aynı zamanda pişmanlığı da beraberinde getiriyordu. Mastürbasyonun keşfi ile alınan haz daha fazlasını istemeye yol açar erkek bireyde.  Mastürbasyon sonrası büyük pişmanlık duyulur. Çünkü yapılan günahtır. Cinselliğin keşfi bir yandan büyük bir keyif ve merak yaratırken bir yandan da korku, pişmanlıkla gölgelenir.

Genç yaşta hep Musab bin Ümeyr, (ve Hz Yusuf) anlatılır. Ne kadar fiktif bir karakter bilmiyorum ama cemaatteki bir çok erkeğe özendirtilir bu karakter. Genç yaşında devrin kadınları peşinden koşarken o heva ve heveslerini (yani cinselliği) geride bırakmış ve kendini peygamber yoluna adamıştır. Bir sohbette M. bin Ümeyr'i dinleyip  o günün akşamı cinsel arzularınıza yenilip (!) mastürbasyon yaptığınızda veya açık giyinmiş bir kadına baktığınızda büyük pişmanlık duymanız kaçınılmazdır.

Cemaat mensubu bir arkadaşım demişti: 'cinsel hayat bakımından biz ehli dünyadan daha sapığız.' bu yerinde bir tespit ve tüm dindar gruplar için geçerli.

Fıtri olmayan uygulamalar buna yol açıyor olabilir. Mesela arkadaşlarla buluşulduğunda kadın-erkek ayrı oturulur. Bunun alt metni 'ben sana güvenmiyorum, karıma bakmanı istemiyorum' değil mi? Son dönemde liberal bir tutum sergilense de eskiden kadın eline değmek büyük günah sayılırdı. Bir tanıdığım yanlışlıkla kadın eline değdiğinde kahrolmuştu cemaate ilk girdiği gençlik yıllarında.

Hizmetin de içinde bulunduğu geleneksel anlayış cinselliği tabu yaptıkça bu kadın/erkek eşitlikçi bir toplum yaratmada büyük sorunlara yol açacaktır.  Cinsellik başlı başına kötülükle haramla ilişkilendiriliyor. Gençlerin en zayıf karnı olduğu bilindiği için hep bu konu sohbetlerde işleniyor, sabahları tesbihatlarda allahumme ecirne min şerrinnisa deniliyor (kadınlar ne diyor bilmiyorum), sevgili vs zaten yasak. Böyle bir nesilden ilerici kadın/erkek eşit bir toplum beklemek ne kadar sahici olur?

Almanya'da açık bir kadın yol ortasından yürürken hiç kimse ona dikkate bakmazken, bir orta doğu ülkesi olan Türkiye'de erkekler ağzının suyu akarak ona bakar, kimi gizliden bakar günah olduğu için(!), kimi de yaşadığı toplumdan cesaret alıp taciz etmekten geri durmaz. Bu iki grubun tepkisinin altında yatan saikleri düşünmenizi tavsiye ederim.

Cinsellik ahlaksızlık değildir!

Zorbalık, taciz, kadını edilgene konuma koymak, haram konumlaması ile kadına cinsel obje muamelesi yapmak, insanları cinselliğinden utandırmak ve bununla korkutmak, cinselliği tabulaştırarak onu erişilmez bir noktaya koymak,  kadının cinselliğini yok saymak… Bence üzerinde düşünülmesi gereken konular bunlar.

-Furuat

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski