Hayatın Anlamı


İnsanlar hayatın anlamını arıyorlar. Hayatın anlamı, daha güçlü, daha akıllı, daha merhametli, daha birlikçi ve daha zengin olmaktır. Bu sıfatlar vasıtasıyla hayatı adaletle, özgürlükte, bilimle ve merhametle doldurmaktır.

Güçlü olmak için ağırlıkla çalışmak, akıllı olmak için okumak, merhametli olmak için yazmak, birlikçi olmak için buluşmak, zengin olmak için vaktini değil, malı satmak lazım. Güçlü olmanın minimum standardı en az bir elle "age minus three" yani "yaş eksi üç" kilo kaldırabilmektir. Akıllı olmanın minimum standardı en az iki haftada bir kitap okumaktır. Merhametli olmanın minimum standardı en az bir günde on sayfa yazmaktır. Birlikçi olmanın minimum standardı haftada en az bir defa arkadaşlarla görüşmektir. Zengin olmanın minimum standardı en az beş farklı ülkede taşınmaz sahibi olmaktır. Her insan bu minimum standartlara yükselmeye çalışacak. Bu standartlara yükselirken çocuklar ve yakınları için role model olacak.

Anlamsız, sayılarla ifade edilmeyen, duygu sömürüsüne dayalı idealler ve amaçlar insanı iflas ve felç eder. Bu yüzden insan hayatını minimum standartlara bina edilecek, amorf düşlere değil.

Tanrı insanı daha güçlü, akıllı, merhametli, birikimli, ve zengin olması için yarattı. Biyolojik ve tarihsel patternler bunu gösteriyor. Biyolojik perspektif ile bakınca çocuk daha güçlü, akıllı, merhametli, birlikçi ve zengin olacak. Bu gidişat olgunlaşma diye adlandırılıyor. Tarihsel perspektif ile bakınca aileler, gruplar ve toplumlar daha güçlü, akıllı, merhametli, birlikçi ve zengin olacak. Bu gidişat gelişme diye adlandırılıyor. Olgunlaşma ve gelişme bu beş boyutta olacak.

İnsanın yaşı otuz üç ise, otuz kilo dumbbell’i bir elle kaldırabilmeli ve kaldıracak. Elli üç yaşındaki adam elli kilo ve on beş yaşındaki adam on iki kilo kaldıracak. Çünkü zayıf adam, korkaktır. Dayak yemeden, hapse girmeden, öldürülmeden korkar. Haykırması gereken yerde susar. Susması gereken yerde yalan söyler. Kendini ve yakınlarını koruması gereken yerde koruyamaz. Perişan ve biçare olur.

İnsan her iki haftada en az bir kitap okuyacak. Beyni işler halde olması ve kalması için. Yeni görüşler ve taze fikirler edinmek için. Yalancı siyasetçilerin ve hilekar dinbazların ellerinde kukla olmamak için.

İnsan bir günde en az on sayfa yaracak, kendisiyle buluşmak, tanışmak ve yüzleşmek için. Duygu ve düşüncelerin kendi gözleriyse görmek için. Nefret, kin ve öfkesini insanlara değil, kağıda kusması için. Sonra o kağıdı yırtıp yakması için. İçini temizleyip merhamete doldurması için.

İnsan haftada en az bir defa arkadaşlarla görüşecek. Yalnız olmadığını ve tek kalmadığını hissetmek için. Başka adamlarla dertleşip onlara yardım etmek için. Yardım ederken güçsüz ve yararsız olmadığını anlamak için.

İnsan en az beş farklı ülkede taşınmaz sahibi olacak. Diktatörlerin rehini olmamak için. "Fuck you money" diyebilmek için. Kendini rüşvet, zarf, maaş ve burs için satmamak için. Parayı kafadan ve yürekten atmak için. Hür, serbest ve özgür olmak ve kalmak için.

Hayatın anlamı basittir. Sen daha güçlü, akıllı, merhametli, birlikçi ve zengin olacaksın. Başka yol ve çare yoktur.

- Yolcu Öğretmen (eski mahlasıyla İman İsteyen Münafık)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski