Geçenlerde X’den bir arkadaş, Ruşen Çakır’ın Hilmi Demir ile yaptığı ve “Kült nedir? | Fethullahçılık neden külttür?” başlığıyla yayınladığı söyleşiden bir kısım paylaştı. Bu programın 26. dakikası civarında, Hilmi Demir, isim vermeden (içten eleştiriler yaptılar, yazılar yazdılar, siteler kurdular… gibi sözlerle) çok büyük bir ihtimalle Münferit Fikir Platformunu refere ediyor ve ardından (MFP’nin kadın yazarları konteksinde) “fakat nedense bir anda susturdular” sözlerini sarf ediyor.
MFP’nin susturulduğunu düşünen çok sayıda insan olduğunu düşünmüyorum (çünkü bu çok abes bir düşünce.) Ama yine de, bu kısa yazımda, bence neden MFP yazarlarının (en azından çoğunun) artık Gülen cemaatini eleştiren yazılar yazmadığını ve dolayısıyla neden MFP’nin artık bu ve benzer konularda yazı yayınlamama kararı aldığını yazmak istedim.
Öncelikle, bir MFP yazarı olarak, kendi adıma başlayayım. Ben MFP’de çok sayıda yazı yazdım (80 civarında olabilir) ve bunların belki %25’i civarı Gülen cemaatine dairdi. Gülen cemaatine dair söyleyebileceğim ne varsa (neredeyse) hepsini söyledim. Bunca yazıdan sonra artık ilgim çok azaldı bu konulara dair. İlgi olmayınca yeni yazılar da çıkmadı.
Benim haricimde de Gülen cemaatine dair çok sayıda yazar, çok sayıda yazı yazdı MFP’de, ve ortaya büyük bir arşiv çıktı. Bu yazılar ne muktedirlerin lügatını/söylemlerini kullandı, ne de Gülenistlerin lügatını/söylemlerini kullandı. Bu yazılar, ne kadar ilgi çekse de, makro planda etkisiz kaldı. Ne muktedirlerin, ne Gülenistlerin, ne de genel olarak halkın görüşlerinde bir değişiklik olmadı. Yani MFP yazarları olarak biz, bir şeyleri değiştirmeye çalıştık, ama başarılı olamadık.
Başarılı olamamımızın kriteri makro planda. Ama bence bu yazılar, yazarlarını ve MFP okuyucularının bir kısmını değiştirdi (ve bu büyük bir başarı.) Bu konuda bir anket yapmadım, ama görebildiğim kadarıyla çoğu MFP yazarı, Rumi’nin “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim (Hikmet sahibiyim), kendimi değiştiriyorum” sözünü yaşamış oldu MFP sürecinde. Gülen cemaatini eleştirmek çoğu MFP yazarı için bir ara duraktı, artık o durağı geride bıraktılar ve kendi içlerine ve işlerine döndüler. Bence bu zaten sağlıklı ve doğru olanıydı.
Dolayısıyla MFP, “MFP’de Yeni Dönem ve Güncelden Kopmanın Yararları” yazımın başında ifade ettiğim üzere, bir Yayın ve Yönetim Kurulu kararıyla (bu arada, bu karar hiç tartışma olmadan ve oy birliği ile verildi) güncel ve siyaset içeren yazıları yayınlamamaya başladı.
Biz, MFP yazarları olarak susmadık (çünkü yazdık) ve susturulmadık (çünkü bizi kimse susturamaz). Sadece söyleyeceklerimizi söyledik ve o konularda kenara çekildik, çünkü daha önemli işlerimiz var.
Selamlar,
-İsa